RAB bana şöyle dedi: Git, ve kendine keten bir kuşak al da beline sar, ve
onu suya koyma.
2. Ve RABBİN sözüne göre kuşağı satın aldım, ve belime sardım.
3. Ve bana ikinci kere RABBİN şu sözü geldi:
4. Satın aldığın belindeki kuşağı al da kalk, Fırat ırmağına git, ve orada
kayanın kovuğunda onu gizle.
5. Ve gittim, ve RABBİN bana emrettiği gibi Fırat yanında onu gizledim.
6. Ve bir çok günlerden sonra vaki oldu ki, RAB bana dedi: Kalk, Fırata
git, ve orada gizle diye sana emrettiğim kuşağı oradan al.
7. Ve Fırata gittim, ve kazdım, ve gizlediğim yerden kuşağı aldım; ve işte,
kuşak çürümüştü, hiç bir şeye yaramıyordu.
8. O zaman bana RABBİN şu sözü geldi:
9. RAB şöyle diyor: Yahudanın kibrini, ve Yeruşalimin büyük kibrini böyle
çürüteceğim.
10. Sözlerimi dinlemek istemiyen, yüreklerinin inatçılığında yürüyen, ve
başka ilâhlara kulluk etmek, ve tapınmak için onların ardınca yürümüş olan bu
kötü kavm, hiç bir şeye yaramıyan bu kuşak gibi olacak.
11. Çünkü kuşak nasıl insanın beline yapışırsa, bütün İsrail evini, ve
bütün Yahuda evini kendime öyle yapıştırdım, RAB diyor; yapıştırdım ki, bana
kavm, ve nam, ve hamt, ve güzellik olsunlar; fakat onlar dinlemedi.
12. Bundan dolayı onlara şu sözü diyeceksin: İsrailin Allahı RAB şöyle
diyor: Her tulum şarapla dolacak; ve sana diyecekler: Her tulumun şarapla dolacağını
biz pek iyi bilmez miyiz?
13. O zaman onlara diyeceksin: RAB şöyle diyor: İşte, bütün bu diyarda
oturanları, Davud tahtı üzerinde oturan kırallar, ve kâhinler, ve
peygamberlerle Yeruşalimde oturanların hepsini de ben sarhoşlukla dolduracağım.
14. Ve babaları ile oğulları birlikte olarak onları birbirine çarpacağım,
RAB diyor; acımıyacağım, ve esirgemiyeceğim, onları helâk etmekte merhamet
etmiyeceğim.
15. Dinleyin, ve kulak verin; kibirli olmayın; çünkü RAB söyledi.
16. Karanlık çökmeden önce, ve karanlık dağlar üzerinde ayaklarınız
sürçmeden önce, ve siz ışık beklerken, onu ölüm gölgesine çevirip koyu
karanlığı bastırmadan önce, Allahınız RABBE izzet verin.
17. Fakat onu dinlemezseniz, kibrinizden ötürü canım gizli gizli ağlıyacak;
ve gözüm acı acı ağlıyacak, ve gözyaşı dökecek, çünkü RABBİN sürüsünü sürgün
ettiler.
18. Kırala, ve kıral anasına de: Kendinizi alçaltın, yere oturun; çünkü
başınızın süsü, güzel tacınız düştü.
19. Cenubun* şehirleri kapandı, ve açan yok; bütün Yahuda sürüldü, hep
birden sürüldü.
* İbranice, Negeb. Yahudanın
cenup kısmı.
20. Gözlerinizi kaldırın da şimalden gelenleri görün; sana verilen sürü,
senin güzel sürün nerede?
21. Sana dost olmayı kendilerine öğrettiğin adamları senin üzerine baş
olarak koyunca ne diyeceksin? doğuran kadının ağrıları gibi ağrılar seni
tutmıyacak mı?
22. Ve eğer yüreğinde: Niçin bunlar başıma geldi? dersen; fesadının
çokluğundan eteklerin açıldı, ve topukların zorlandı.
23. Habeş kendi derisini, yahut kaplan kendi beneklerini değiştirebilir mi?
o zaman kötülük etmeğe alışmış olan sizler de iyilik edebilirsiniz.
24. Bundan ötürü onları çöl yeli ile götürülen saman ufağı gibi
dağıtacağım.
25. Sana düşen kura, benim sana ölçtüğüm pay budur, RAB diyor; çünkü beni
unuttun, ve yalana güvendin.
26. Bundan ötürü ben de senin yüzüne eteklerini kaldıracağım, ve aybın
görünecek.
27. Kırdaki tepeler üzerinde senin mekruh şeylerini, senin zinalarını, ve
kişnemelerini, fahişeliğinin arsızlığını gördüm. Vay başına, ey Yeruşalim! sen
temizlenmiyeceksin; daha ne vakte kadar?...